Hergün  12.00 - 18.00
Pazar KAPALI
Whatsapp: 0539 8288152
 

Doğum Sonrası Korunma

 

Doğum Sonrası Korunma Yolları ve Yöntemleri

Doğum sonrası  kadınların ilk 40 günlük dönemi lohusalık (loğusalık) olarak adlandırılmakta olup bu dönemde vücut ve rahim eski halini almaya çalışmakta ve gebelikte oluşan fizyolojik değişimler artık yavaş yavaş gerilemeye başlamaktadır. Lohusalıkta enfeksiyon riskini arttırmamak için ve iyileşmekte olan epizyotomi veya sezeryan dikişlerini zorlamamak için cinsel ilişki tavsiye edilmemektedir.

Doğum sonrası ikinci bir gebelik için ne kadar süre gereklidir?

Emzirme  dönemi biten kadınların en büyük endişesi gebe kalma korkusudur. Çok kısa bir sürede tekrar gebe kalmak hem riskli ve hem de aile için yeni maddi-manevi bir yük olabileceği için iyi bir korunma şarttır. Doğum şekli ister sezaryen ister normal olsun; doğumlardan sonra vücudun toparlanması ve eski haline kavuşması için  genel olarak en az bir 18-24 ay süreyle yeni bir gebelik önerilmez.

Süt  vermek korur mu?

Emzirmenin koruyuculuğu  doğum sonrası ilk 3 ay  etkilidir, fakat tam koruyucu değildir. 3’ünci aydan sonra bu koruyuculuk da gittikçe azalmaktadır. Doğum sonrası yumurtlama genellikle 3. aydan sonra başlar ve 5-6. aylardan sonra normal periyoduna döner. Günde 5-6 kezden az olmayacak şekilde emziren, bebeğin ek gıda oranı % 15'i geçmeyen ve adet görmeyen lohusalarda, koruma % 75 gibi yüksek bir oranda olabilmektedir.

Doğum sonrası hangi korunma yöntemleri tercih edilmelidir?

Lohusalık bitimiyle cinsel hayat başlamaktadır. Bu dönemden sonra anne süt vereceği için en çok tercih edilen korunma yöntemleri; geri çekme (dışa boşalma), prezervatif, spiral, üç aylık iğneler ve kol cildi altına takılan implantlardır. Normalde kullanılan doğum kontrol hapları ve aylık iğneler östrojen içerebilecekleri için tercih edilmezler.

Spiral doğumdan  sonra veya daha ideal olarak 40 gün sonunda takılabilir. Takılacağı zaman adetli olmak gerekmez. Adet gören hastalarda adetli takılması tercih edilir. Ancak rahim ağzında yara, vajinal enfeksiyon olmamalıdır.

Erkeğin prezervatif uygulaması da uygun şekilde kullanıldığı zaman epey yüksek bir koruma oranı sağlar, fakat yine de temkinli olunmalıdır.

Hormonal bir yöntem seçilecek ise en uygun olanı 3 aylık iğnelerdir. Ülkemizde ‘Depo Provera’ ismiyle satılmaktadır. Süte herhangi bir zararı yoktur, 3 ay koruma sağlar. Depoprovera'nın olumsuz yan etkileri iğnelerin yapıldığı süre boyunca adet görememe,  akne, göğüslerde gerginlik, iştaha bağlı kilo artışı, zaman zaman adet düzensizlikleri şeklinde ara kanamalar ve depresyona meyildir. İğnelerin yapımı bırakıldıktan sonra adetler uzun bir süre düzensiz devam edebilir ve yumurtalıkların tekrar döllenmeye uygun yumurta yapması 8-12 ayı bulabilir.

Son yıllarda gittikçe yaygın kullanılan bir yöntem olan cilt altı implantlar da doğum sonrası takılabilinmektedir. Küçük bir cerrahi işlem gerektiren bu korunma yönteminin en büyük dezavantajı ise maliyeti ve devamlı progesteron salınmına bağlı yan etkileridir.

Bilinen ve yaygın kullanılan klasik doğum kontrol hapları hem estrojen hem de progesteron içerirler. Progesteronun  anne sütüne her hangi bir zararları olmazken estrojenler anne sütünü azaltır ve süt ile bebeğe geçebilirler. Bu yüzden emzirme döneminde doğum kontrol hapları önerilmez.

Aylık iğneler de doğum kontrol hapları gibi östrojen hormonu içerdikleri için aynı sebeplerden dolayı emziren annelere tavsiye edilmezler.

Doğum sonrası tüplerimi bağlatmam doğru olur mu?

Doğum sonrası artık kesinlikle yeni bir çocuk istemeyen ve 35 yaşın üzerindeki kadınlarda   babanın da rızası ile  tüplerin bağlanmasının herhangi bir sakıncası yoktur.
Tüp ligasyonu işlemi doğum sezeryan ile olmuş ise, ailelerin önceden işlem için rızalarını belirtir imza vermeleri durumunda ameliyat sırasında da yapılabilir. Annenin yaşı uygun ve başka bir bebek arzulamıyor ise veya   3 kez sezaryen olmuş ve bebeklerinin hepsi sağlıklı ise yaşının bir önemi olmaksızın sezeryan işlemimi sırasında tüp ligasyonu  uygulanabilmektedir.
Tüplerin bağlanması durumunda geriye dönüş yok denecek kadar az olduğu için çiftler çocuk istememe konusunda kesin kararlı olmalıdırlar. Tüplerin bağlanması ayrıca adet düzensizlikleri, cinsel fonksiyonlarda azalma ve kasık ağrısı gibi şikayetler yaratmaz.

 

...