Polikistik over tanısı nasıl konur, ,fsh, lh, prolaktin, dhea-s, testesteron testleri..
Polikistik Over Tanısı Nasıl
Konulur?
Polikistik over bazen bir
şikâyete yol açmadığından çok kez kadının jinekolojik
muayenesinde uygulanan ultrason kontrolü esnasında rastgele
görülürler. Bazen de bu kistler düzensiz kanamalara yol açtıklarından, yapılan
jinekolojik muayene sonucu ortaya çıkarılırlar.
Polikistik over tanısı klinik bulgular, laboratuvar tetkikleri ve ultrason incelemesinin bir arada
değerlendirilmesi ile konur. En önemli tanı yöntemlerinden
birisi ultrasonografi incelemesidir. Normalle jinekolojik
ulltrasonografide
yumurtalıklar
periferinde küçük foliküler kistler içeren oval, solid gözükür.
Polikistik
overli hastalarda ultrasonografide yumurtalık
kenarlarında çok sayıda küçük kist saptanır (tespih görüntüsü). Bu kistler sadece birkaç
milimetre çapındadır ve tek başlarına sorun yaratmazlar.
Kistlerin kaynağı gelişen ancak yumurtlama ile atılmayan folliküllerdir. Zaman içerisinde bunların sayıları artış
gösterebilir.
Polikistik over tanısında kan hormon değerleri de önemlidir. Kanda androjen yani erkeklik hormonu düzeylerinin, LH ve FSH oranlarının önemi vardır. LH/FSH oranının 3'ün üzerinde olması polikistik over tanısı lehine bir bulgudur. Yine adetin 21. günü bakılacak kan progesteron değerleri yumurtlama (ovulasyon) olup olmadığı hakkında bilgi verir.
Polikistik over ile insülin hormonu arasında ilişki olduğu da bilinmektedir. Polikistik overde hücrelerde insüline karşı bir direnç yani rezistans vardır. Bu yüksek dozda insülin yumurtalıkları etkileyerek yumurtlamayı engeller ve sonuçta androjenlerde artış olur. İnsülün direnci polikistik over zayıf kadınların %25-30' unda saptanırken şişman kadınlarda bu oran % 70-75'e kadar ulaşmaktadır.
Polikistik over şüphesinde hangi laboratuar incelemeleri yapılır?
Kadınlarda hormya on tahlilleri (hormon profili ) adetin 2. ve3.günü,sabah, aç karnıma yapılmaktadırlar .
FSH, LH
hormonları
Polikistik overde yumurtlama bozukluğu en temel sorunlardan
biridir ve bazı testlerle
y ovulasyon olup olmadığının belirlenmesi mümkündür.Polikistik over durumunda vücutta genellikle bir LH
hakimiyeti vardır ve hastaların %70'nde LH/FSH oranı
artmıştır. Bazı durumlarda bu iki hormonun ölçümü
Polikistik over
tanısı
açısından değerli bilgiler vermektedir.
Total
Testosteron Seviyesi DHEA-SO4,17 alfa OH progesteron
hormonları
Total
testosteron ve DHEA-SO4 düzeyi tüylenme sorunu belirgin
olan bir kadında sorunun yumurtalık veya adrenal bezi (DHEA-SO4)
kaynaklı bir tümör sonucu olup olmadığının değerlendirilmesi
açısından önem taşır. DHEA-SO4 seviyelerinde hafif
yükselmelere polikistik overli hastaların büyük büyük
bir kısmında rastlanır
ve bu durum tedaviyle kısa zamanda normale döner.17-alfa-OH-P ise böbreküstü bezi kaynaklı bir maddedir ve
böbreküstü bezi kaynaklı durumlarında 21 hidroksilaz
eksiliği seviyesi yüksek bulunur. Yine
Polikistik over
değerlendirmesinin ilk basamaklarında bu hastalığın
olmadığının belirlenmesi önemlidir.
TSH, Prolaktin
hormonları
TSH hormonu hemen tüm vücut işlevleri üzerine etki eden bu
hormonlar olduklarından özellikle gereğinden az salgılandıklarında
Polikistik over
benzeri belirtiler yapabilirler. TSH ölçümünün amacı
belirtilerin bir tiroid sorununa bağlı olmadığının
anlaşılması açısından önemlidir.
Prolaktin hormonu ise hipofiz bezinden salgılanan gebelik ve özellikle emzirme döneminde salgısı artan ve süt yapımından sorumlu hormondur. Polikistik over de östrojen hormonunun kronik olarak yüksek seyretmesine bağlı olarak yaklaşık %40 gibi kadında prolaktin hormonu yüksekliğine rastlanır.
Serbest Testosteron
:
Serbest testesteron direkt olarak kıl hücrelerinin içine
girebilen aktif hormon şeklidir ve özellikle tedavi
öncesinde yapılan ölçümde elde edilen değerin tedavi
esnasında elde edilen değerle karşılaştırılması tedavinin
başarısını değerlendirmede yardımcıdır.
İnsülin ve şeker testleri
:
Polikistik over insülin direnci yani şeker hastalığı veya bu
hastalığa eğilimi beraberinde getirir ve polikistik over nedeniyle
değerlendirilen kadınlarda böyle bir durumun var olup
olmadığının ilk başlarda belirlenmesi tercih edilir. Bu
amaçla
AKŞ
(Açlık Kan Şekeri) veya kan insülin seviyesi ölçülebilir.
...