Yumurtalık Kisti Tanı ve Tedavisi
Yumurtalık kistleri genelde rutin muayene ya da başka bir sebepten dolayı yapılan muayene ve ultrasonografide saptanırlar. Muayenede hastanın yaşı, kitlenin büyüklüğü, şekli, saf kist ya da solid yapıda oluşu, etrafa yapışık olup olmadığı önemlidir. Ultrasonografide yumurtalık dokusunda 20 milimetreden daha büyük bir içi sıvı dolu yapı saptandığında kist şüphesi güçlenir. Ultrasonografide saf kist görünümünde olan ve 5-6 santimden küçük olan kistlerin iyi huylu ve fonksiyonel olma olasılığı yüksektir.
Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısı nasıl yapılır?
Yumurtalıklarda yukarıda anlatılanların dışında çok daha farklı türde selim olan kistik veya solid (içi sıvı dışında bir maddeden oluşan kitle) yapılar bulunabilir. Yumurtalık kistleri söz konusu olduğunda hastanın yaşı, kistin büyüklüğü ve ultrasonografide görülen içyapısı, tek veya çift taraflı olması gibi değişkenlere göre bazen çok geri planda, bazen ise ön planda yumurtalık kanseri de doktorun ayırıcı tanısında yer alır.
Selim ve malign kitlelerin karakteristikleri:
İyi huylu, |
Kötü huylu, Malign |
Unilokuler(tek gözlü) |
Multilokuler(çok gözlü) |
Düzgün cidarlı |
İrregüler(düzensiz) |
Mobil, hareketli |
fikse |
Kistik |
solid |
Tek taraflı |
Çift taraflı |
6cm den küçük çapta |
6cm çapından büyük |
Ø Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında seröz kistadenom ve müsinöz kistadenom dikkate alınmalıdır.
Ø Yumurtalıklarda ultrasonografide hem kistik hem de solid görünüm içerebilen ve çeşitli nedenlerle geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı oluşan abseler görülebilir.
Ø Dış gebelik bazen yumurtalıklardan birinin yakınında bir kitle görünümü arzedebilir. Ayırıcı tanıda unutulmamalıdır.
Ø Yumurtalıklara yakın yer alan fallop tüplerinin içlerinin geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı şişmesiyle oluşan kitleler (hidrosalpinks) USG’de kisti izlenimi verebilir.
Ø Geçirilmiş jinekolojik ve diğer karın ameliyatlarında oluşan yapışıklıkların içinde sıvı birikmesi de bazen kist izlenimi verebilir.
Ø Gebelik döneminde ve özellikle de çoğul gebelik, mol gebeliği gibi gebelik hormonlarının fazlaca salgılandığı durumlarda teka-Lutein kistleri adı verilen ve genellikle çift taraflı oluşan kistler görülebilir.
Yumurtalık kistlerinde ne zaman ameliyat gerekir?
ü
Tanı
yöntemleri kistin varlığını kesin olarak ortaya koyar, ancak
yapısını ancak tahminen belirleyebilir. Kesin tanı kistin
kapalı veya açık ameliyat ile çıkarılması ve patoloji uzmanı
tarafından incelenmesiyle konulabilir.
Kistlerin tümü ameliyat gerektirmez. Bir kistin ameliyatla
çıkarılmasını gerektiren durumlar şu şekilde özetlenebilir;
Kistin şiddetli belirtilere neden olması,
tedaviye (doğum kontrol hapı) 3 ay süresince cevap
vermemesi, kistin torsiyon veya patlama riskinin yüksek
olması, yumurtalık kanseri olduğundan şüphelenilmesidir.
ü
Yumurtalık kistlerinin boyutları arttıkça içlerindeki basınç
artar ve kendi etraflarında dönerek kendilerini boğmaları
veya yırtılma riskleri artar. Boğulma ve yırtılma
durumlarında genellikle oldukça hazırlıksız bir zamanda ve
acil şartlarda ameliyat gerçekleşir. Bu, yumurtalığın
kaybedilme riskini artıran ve ameliyatın laparoskopi ile
yapılma şansını belirgin olarak azaltan bir durumdur.
ü Özellikle çok genç kızlarda ve menopoza yakın dönemde veya menapoza girmiş kadınlarda var olan kistler rahatsız edicidir. Bu tür durumlarda ultrasonografi ve diğer görüntüleme yöntemleri ve tümör belirteçleri (markır) bir kanseri düşündürmese dahi, kesin tanının konulması için doktor genellikle ameliyat önerir.
Over kistlerini önlemek mümkün müdür?
Yumurtalık kistleri yumurtalıklarda her ay düzenli olarak
folükül adı verilen ve normal yumurtlama sürecinin bir
parçası olan yapıların görüldüğü üreme çağında sıklıkla
ortaya çıkar ve bu nedenle fizyolojik sürecin abartılı
olarak işlemesi sonucunda ortaya çıkan fonksiyonel kistleri
tümüyle önlemek mümkün değildir. Doğum kontrol hapları ise
yumurtlama sürecini geçici olarak durdurduklarından bu
ilaçları kullanan kadınlarda fonksiyonel yumurtalık kistleri
çok daha az görülür.
Uzun
vadede doğum kontrol hapı kullanımının yumurtalık kanserine
yakalanma riskini de etkili bir şekilde azalttığı
bilinmektedir.
...